Karşılıksız Aşk Acısını Atlatmanın 6 Yolu

Kulağa romantik geliyor: Sizi sevsin ya da sevmesin, birini tüm kalbiniz ve ruhunuzla sevmek. Ancak gerçek çok farklıdır. Sizinle aynı şekilde hissetmeyen birini sevmenin acısı neredeyse dayanılmaz olabilir. Kesinlikle romantik hissettirmez. Sadece yıkıcı hissettirir.

Bununla nasıl başa çıkarsınız?

1. Bundan kurtulmanın bir yolu yok: Reddedilmek acı verir. Kalbiniz kırılmıştır ve gerçek bir fiziksel acı hissi vardır. Ayrılıklarla başa çıkma yazımda bundan bahsetmiştim, ancak burada tekrar etmeye değer. Kalbinizin gerçekten kırılamayacağını bilseniz bile, tam olarak bunu yapıyormuş gibi hissediyorsunuz. Göğsünüzde fiziksel bir ağrı var ve vücudunuzun geri kalanı da morarmış ve ağrıyormuş gibi hissediyor.

Son araştırmalar, duygusal bir yarayı fiziksel yaralanmaya benzer bir şekilde hissettiğimizi göstermiştir. “Kırık kalp”, “yaralı ruh” veya “incinmiş duygular” gibi ifadeler sadece metafor değildir. Michigan Üniversitesi’nden Ethan Kross başkanlığındaki bir grup araştırmacıya göre, kanıtlar duygusal acının beyninizin fiziksel acıyla aynı bölümünü harekete geçirdiğini gösteriyor. (PT meslektaşlarım Peg Streep ve Melanie Greenberg’in duygusal acının fiziksel bağlantılarına ilişkin büyüleyici araştırmalardan bazıları hakkındaki müthiş bloglarına bakın).

Yani başlangıç olarak, yaralandığınızı ve kendinize bakmanız gerektiğini kabul edin. Nazik ve kibar olmalı ve tıpkı fiziksel bir hastalığınız olduğunda yapacağınız gibi kendinizi beslemelisiniz. Bu, yatağa girip kendinizi harap etmeniz gerektiği anlamına gelmez. Aslında bunun bir faydası olmaz. Ancak ister işte ister okulda olun, kendinize iyi davranın. Kendinizden en yüksek performansı göstermenizi beklemeyin. Ancak, bir ayağınızı diğerinin önüne koyarak, her zaman incinmiş ve üzgün hissettiğinizi kabul ederek, hayatınızı yavaş yavaş ilerleteceksiniz.

2. Yalnız olmadığınızı bilin. Sosyal psikolog ve PT meslektaşım Roy Baumeister’a göre, %98’imiz şu ya da bu zamanda karşılıksız aşktan muzdarip olmuşuzdur. Bu tür bir reddedilmeyle ilgili sorunlardan biri, kendinizi üzgün, yalnız ve kalbi kırık hissetmenizin yeterli olmamasıdır. Aynı zamanda kendinizi kötü ve utanmış hissetmenize neden olur ve sizde derin bir sorun olduğu konusunda endişelenmeye başlarsınız.

Kendinize acı verici sorular sormaya başlarsınız, örneğin bu kadar değer verdiğiniz bu kişi sizde ne buluyor da sizden uzak durmak istiyor? Kendinizi yiyeceklerle yatıştırmaya başlıyorsunuz – bir pint dondurma, bir paket kurabiye – ve sonra daha da kötü hissediyorsunuz. Ah evet, diyorsunuz kendi kendinize, ben bir tembelim, ben bir domuzum, işte bu yüzden sevilmiyorum.

Karşılıksız bir aşktan çok acı çeken bir arkadaşım, sonunda diğer tarafa geçtiğinde bana şöyle demişti: “Ona karşı her zaman hassas bir noktam olacak. Sadece ben onun için doğru kişi değildim. Bunu şimdi anlıyorum ve acımıyor bile. Ama buraya gelmek çok zor oldu!”

3. Sizi sevmeyen birine aşık olmanın hayatınızda bir kalıp olup olmadığını anlamaya çalışın. Psikolog Phillip Shaver’a göre, sizi reddedecek birine aşık olmak bazı insanlar için tekrarlanan bir kalıp olabilir. Bu durum özellikle çocukluğunuzda “güvensiz bağlanma” olarak adlandırılan, yani bağımlı olduğunuz yetişkinlerin onlara en çok ihtiyaç duyduğunuz zamanlarda düzenli olarak erişilebilir olmadıkları hissiyle ilgili tekrarlanan deneyimler yaşadıysanız geçerli olabilir (bunun, her çocukluk ihtiyacına anında veya tam olarak bir çocuğun istediği şekilde yanıt vermeyen bir ebeveynden kaynaklanmadığını belirtmek önemlidir!)

Bu konuda düşünmeye çalışmanın bir yolu da kendinize daha önce sizi reddeden birine aşık olup olmadığınızı sormaktır. Burada bir tür kalıp olup olmadığını dürüstçe değerlendirmeye çalışın. Eğer öyleyse, çocukluğunuzdaki reddedilmelerin ya da terk edilmelerin acısını dindirecek birini bulmaya çalışıyor olabilirsiniz; ancak ne yazık ki, bu gibi durumlarda çoğu zaman bilinçsizce, örüntüyü ortadan kaldıracak değil tekrarlayacak birini seçerek, belki de çocukken inandığınız gibi gerçekten sevilemez olduğunuz ya da hayal kırıklığına uğramaya, reddedilmeye ve terk edilmeye mahkum olduğunuz duygularını pekiştirmiş oluruz. Sonunda kimseye güvenemeyeceğinize her zamankinden daha fazla ikna olabilirsiniz. Her iki durumda da, seçiminiz muhtemelen size yeni bir deneyim sağlamaktan ziyade terk edilme korkularınızı doğrulamakla sonuçlanacaktır.

4. Kendinize o kişiyi hiç sevmemiş olmayı tercih edip etmeyeceğinizi sorun. Alfred Lord Tennyson’ın şiirinde söylediği doğru mu?

“Başıma ne gelirse gelsin doğrudur; En çok üzüldüğümde hissederim bunu; ‘Sevmiş ve kaybetmiş olmak, hiç sevmemiş olmaktan iyidir.”

Belki en büyük acıyı yaşadığınız anda hiç sevmemiş olmayı tercih edersiniz; ama bazen böyle bir aşkta olağanüstü güzel bir şey vardır. Bize çok özel bir şekilde yaşadığımızı hissettirir. Aynı zamanda, elbette, çok az başka şeyin yaptığı gibi acı verir.

makale reklamdan sonra devam edi̇yor

5. Bu size pek yardımcı olmayabilir, ancak karşılıksız sevginin sevilen kişiye olduğu kadar seven kişiye de zarar verdiğine dair kanıtlar vardır. Baumeister, 200’den fazla karşılıksız aşk vakası üzerinde yaptığı bir çalışmada, reddedilenlerin suçluluk ve kaygı duyduklarını ve genellikle kendilerini kurban gibi hissettiklerini tespit etmiştir. Baumeister, takip edilenlerin çoğunun “Daha önce hiç kimseyi incitmedim” gibi şeyler söylediğini ve şimdi bunu yaptıklarını bilmenin kendilerini ne kadar kötü hissettirdiğinden bahsettiğini bildirmektedir.
6. Son olarak, kapanış arayışından vazgeçin. Karşılıksız aşkın en zor yanlarından birinin, hiçbir zaman istediğiniz gibi olmayacağını kabul etmek olduğu konusunda herkes hemfikirdir. Bittiğine dair kanıt aramaya devam edebilirsiniz, ancak asıl istediğiniz şey bunun olabileceğine dair kanıttır.

“Kendimi geliştiriyorum ve daireler çiziyorum; Kalbim düşerken ve sırtım karıncalanmaya başlarken bekliyorum; Sonunda bu olabilir mi? Vazgeçmeli miyim yoksa hiçbir yere varmasa bile kaldırımları kovalamaya devam mı etmeliyim?”

Cevap mı? Kulağa sert gelebilir ama aslında iki çözüm var: Birincisinde, nedeni ne olursa olsun ve ne kadar uzun sürerse sürsün, bu döngünün birlikte yaşayacağınız model olduğunu kabul etmeyi öğrenirsiniz. Bu sonuca varırsanız, o zaman bununla rahat olmanın, bu yerde olduğunuz için özeleştirinizi ve bir tür kapanışın hemen köşede olduğu fantezinizi bırakmanın bazı yollarını bulmaya çalışın. Ya da: Bırakın ve istediğinizi düşündüğünüz kapanış olmadan yolunuza devam edin.