Erkeklerin Evlilikte İlgi Kaybetmesi Doğal mıdır?

Kocanızın size en son ne zaman dokunduğunu hatırlıyor musunuz?

Ya da sizin için elinden geleni yaptığı son zaman ne zamandı?

Normalde göz ardı edeceği konularda hassaslaştı mı?

Akşamları sizi gördüğüne seviniyor mu, yoksa eşiniz evliliğinize olan ilgisini mi kaybetti?

Aşk saklı olabilir ama asla gitmez

Evliliğiniz birbirinizle olan bağınız tarafından tanımlanır. İletişim, seks, etkileşimler ve birlikte geçirdiğiniz zamanlar : bunların hepsi bağınızı artırmak için vardır.

Ruh eşlerinden bahsettiğimizde, iki kalbin arasındaki bağdan bahsediyoruz.

Bir ilişkide yaptığımız her şey o bağı artırmaya yöneliktir.

Yani eşinizin sizden uzak olduğunu hissetmeniz, eşinizin ilişkiye olan ilgisini kaybettiği anlamına gelmiyor.

Ancak bunun anlamı, iki ruh arasında köprü görevi gören şeylerin zayıflamış olması olabilir. Onları güçlendirirseniz, aşkın aslında hiçbir yere gitmediğini fark edeceksiniz.

Birçok ilişki, erkeğin ilişkiye daha önce olduğu kadar bağlı görünmediği aşamalardan geçer. İlişkinizin ivmesinin değişmesinin çok sayıda nedeni olabilir.

İş. İş. İş

Evlilikte ne kadar uzun kalırsanız, paylaşmanız gereken sorumluluklar da o kadar artar: Çocuklar, para ve bir ev.

Zamanla, birçok çift etkileşimlerinin bir dizi iş görüşmesine indirgendiğini fark eder. Yolculuğun bir yerinde, uzaklaşırsınız ve aileniz olan şirketi yönetmeye çalışan ortaklar gibi olursunuz.

Birbirinizle nasıl arkadaş olunacağını unutuyorsunuz . Bu aslında çok basit bir denklem. Kocanızla olan arkadaşlığınızın kalitesi, yakınlığınızın kalitesini belirler.

Unutmayın, aşk insanların içine düşüp çıktıkları bir şey değildir, kontrolleri dışındadır. Aşk her gün yaptığınız bir seçimdir : birbirinize saygı duyarak, güvenerek, bağlılık göstererek ve en sonunda sağlıklı bir arkadaşlığa sahip olarak.

Yani, eğer kocanızın neden mesafeli ve dalgın göründüğünü merak ediyorsanız, arkadaşlığınızı değerlendirin. Hiç kimse iyi bir arkadaşı görmezden gelemez.

Araştırmalar evli erkeklerin bekar erkeklerden daha uzun yaşadığını gösteriyor. Dr. Oz bunun mutlulukla pek ilgisi olmadığını savunuyor. Evli erkekler daha uzun yaşıyor çünkü eşleri onları doktora görünmeye ikna ediyor.

Çocuklar

Çocuklar özel bir bahsi hak ediyor. Bir çiftin ilişkisi üzerinde önemli bir etkiye sahipler . Hem koca hem de karı bebek sahibi olduktan sonra değişir ve bu nedenle ilişki değişir.

Koca, babalığın baskısını hissederken, karısı fiziksel ve duygusal olarak çok daha fazlasını yaşıyor.

Sorun, annelerin çocuklarına verebilecekleri sonsuz bir rezerve sahip olmasından kaynaklanıyor. Bir anne, tükenme noktasından çok daha fazla bir süre sonra bile çocuğuna vermeye devam edecektir.

Bir koca karısının neden onun ihtiyaçları için de fazlasını yapamadığını merak etmeye başladığında sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Ayrıca bazen bir koca, çocuklar doğduktan sonra kendi ailesinde yerini bulmakta zorlanır .

Bir eş olarak, çocuklarınız olmadan kendinize ve eşinize zaman ayırabilmeniz için, arada sırada annelik rolünüzü bir kenara bırakmanıza yardımcı olacak destek sistemleri bulmak için eşinizle birlikte çalışmaya istekli olmalısınız.

Kocanız artık kendisine hayranlık duyulduğunu hissetmiyor

Evlilik de her şey gibidir. İlk heyecandan sonra, tamamen kendimizle ilgili rutinlere kayarız. Tıpkı yeni bir iş gibidir: Başlangıçta heyecanlanırsınız ve böylesine harika bir işe girdiğiniz için ne kadar şanslı olduğunuzdan bahsedip durursunuz. Ancak zamanla, ilk başta yaşadığınız eğlenceyi azaltan olumsuz tutumlara kayarsınız ve iş performansınız düşer.

Yenilik ilgiyi teşvik eder. Bir şey tanıdık hale geldiğinde, onu sürdürmek için çok çalışmanız gerekir.

İlk evlendiğinizde, kocanıza nasıl hissettirdiniz? Hala ona gülümsüyor, iltifat ediyor, onu takdir ediyor ve varlığından keyif alıyor musunuz? Sevgi dolu ifadelere ne oldu? Yoksa bunların yerini şikayetler ve küçük iğnelemeler mi aldı?

Kadınlar, ailedeki herkesin refahından sorumlu olmak üzere eğitilirler. Sonuç olarak, her zaman işlerin yolunda gitmediği yerleri işaret ederek başkan yardımcısı olabilirler. Bu süreçte, birçok koca takdir edilmediğini, saygı görmediğini ve beğenilmediğini hisseder. Karısının hayranlığını kaybettiğini hisseden bir erkek, artık onunla sahip olduğu ilişkiyi sürdüremez.

Kocanızı bazı şeylere zorluyorsunuz

Zaman zaman bir eşin kocasını dürtmesi gerekebilir. Bu iyidir çünkü kocaların konfor alanlarının ötesine geçmelerine yardımcı olur. Ancak, bunu sürekli yaparsanız kocanız bundan hoşlanmayacaktır. Hiç kimse istemediği veya hoşlanmadığı şeyleri sürekli yapmaya zorlanmak istemez.

Her zaman fikri olan kişi siz olamazsınız ve kocanızı kendi kalıbınıza uyması için zorlamamalısınız. Sağlıklı bir ilişki saygı ve anlayışla desteklenir.

Sizin tiranlığınız olmasa bile, kocanız zaten ailenin geçimini sağlamak, ev satın almak, çocukları eğitmek, maddi güvenlik sağlamak konusunda muazzam bir baskı altındadır… Kontrolcü tavrınızı sürdürürseniz, ikiniz arasındaki tüm yakınlığı yok edersiniz.

Çözülmemiş çatışmalar

Birçok insan duygularla başa çıkmak için gereken temel becerilerden yoksundur. Eşleri hayal kırıklığına uğradığında veya öfkelendiğinde, onlara nasıl ulaşacaklarını bilemezler. Sonuç olarak, bir çift hiçbir yere varmayan tartışmalar yaşamaya devam edecektir.  

Sonuç olarak, tartışmalar asla onarılmaz ve bir fikir birliği neredeyse hiç kurulmaz. Olumsuzluk sarar ve eşler hayal kırıklığına uğrar ve küskünleşir. Kızgınlık sonunda küçümsemeye yol açar; bu da ilişkinizin hayatını boğabilir.

Çözülmemiş çatışmalar sizi ve eşinizi ayırıyor mu?

Evliliğinizde kızgınlığı şefkatle değiştiren ilk kişi olun. Neden siz? Çünkü bir kadın olarak, evliliğinizin ‘kalbi’ sizsiniz. Bu nedenle, evliliğinizin yakınlık bölümünde en büyük sorumluluk size aittir.

Kadınlar kalplerine daha bağlıdır. Doğal bir sevgi kapasiteleri vardır. Bu nedenle kadınlar evliliklerinde yakınlık kurmak için doğru araçlara sahiptir .

Sırada ne var?

Kocanızın sizi hala sevdiğini ve ilişkinize olan ilgisini kaybetmediğini zaten belirledik. Ancak, kocanızla olan yakın bağınızı her zaman canlı tutmak için yapmanız gereken şeyler var.

İlişkideki memnuniyetini artırmak

Sizinle bir ilişki içinde olmanın artıları, kocanız için eksilerinden daha fazla olmalı.

Denge pozitif olduğu sürece, kocanız evliliğe yatırım yapmaya devam edecektir. Bu bir tür risk-fayda analizidir.